SAHİH-İ BUHARİ

Bablar - Konular - Numaralar

KİTABU’L-CİHAD VE’S-SİYER

<< 1220 >>

DEVAM: 71. SAVAŞ SIRASINDA HİZMETTE BULUNMANIN FAZİLETİ

 

حدثنا سليمان بن داود أبو الربيع، عن إسماعيل بن زكرياء: حدثنا عاصم، عن مورق العجلي، عن أنس رضي الله عنه قال: كنا مع النبي صلى الله عليه وسلم، أكثرنا ظلا الذي يستظل بكسائه، وأما الذين صاموا فلم يعملوا شيئا، وأما الذين أفطروا فبعثوا الركاب وامتهنوا وعالجوا، فقال النبي صلى الله عليه وسلم: (ذهب المفطرون اليوم بالأجر).

 

[-2890-] Enes İbn Malik'in şöyle dediği nakledilmiştir: "Biz Resul-i Ekrem Sallallahu Aleyhi ve Sellem ile birlikte bir yolculukta bulunuyorduk. Bir yerde mola verince çoğumuz elbisesini gölgelik yapıp dinlenmeye koyuldu. Oruçlular hiçbir şey yapmıyordu. Oruç tutmayanlar ise binek develerini suya götürüp suladılar ve yemlediler, oruçlulara hizmet ettiler ve yemek pişirip oruçlularla birlikte yediler. Onların bu gayretini gören Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu: "Bu gün mükafatı oruç tutmayanlar aldı götürdü!"

 

 

AÇIKLAMA:     Bu konu başlığı altında savaş sırasında insanlara hizmet etmenin fazileti incelenmektedir. Bu faziletin elde edilmesi bakımından küçüğün büyüğe, büyüğün küçüğe veya yaşıtların birbirine hizmet etmesi arasında bir fark yoktur.

 

Cerir İbn Abdullah'ın: "Ensar'dan kimin Resul-i Ekrem s.a.v. için bir şeyler yaptığını görsem ona ikram eder, iyilikte bulunurdum" şeklindeki sözü başka bir rivayette şöyledir: "Onlardan hangisiyle birlikte bulunur, dostluk edersem kendisine hizmet edeceğim diye yemin etmiştim." Bu rivayet ensarın ve Cerir'in faziletine işaret ettiği gibi Cerir'in ne kadar mütevazi ve Nebi aşığı bir sahabı olduğuna da vurguda bulunmaktadır.

 

Resulullah s.a.v.'ın oruç tutmayanlarla ilgili olarak verdiği müjde oruç tutanların sevap almadığı şeklinde anlaşılmamalıdır. Zira oruçlular sevap almışlardır. Fakat onların hizmetinde bulunan diğerleri de hem kendi işlerini hallettikleri hem de onlara yardımcı oldukları için aynı derecede ve hatta daha fazla sevap almışlardır. Zaten başka bir rivayette bu ifade: "Bu gün mükafatın hepsini oruç tutmayanlar aldı götürdü!" diye geçmektedir. Çünkü onlar bu sevabı kazandıracak amellerin hepsini yapmışlardır.

 

 

Hadisten Çıkarılan Sonuçlar

 

1. İbn Ebu Sufra bu rivayetten yola çıkarak savaş sırasında hizmette bulunmanın oruç tutmaktan daha faziletli bir amel olduğunu söylemiştir. Ancak bana göre bu hüküm böyle genel bir şekilde verilemez. (Zira oruç tuttuğu halde hizmet edenler de olabilir.)

 

 

2. Cihad sırasında insanların birbirlerine yardımcı olmaları teşvik edilmiştir.

3. Yolculukta oruç tutmamak oruç tutmaktan daha iyidir.

4. Yolculuk sırasında oruç tutulabilir. Ayrıca bu rivayette tutulan orucun farz mı yoksa nafile mi olduğuna dair bir açıklama yoktur .

 

 

باب: فضل من حمل متاع صاحبه في السفر.

72. YOLCULUK SIRASINDA ARKADAŞlNIN YÜKÜNÜ TAŞIMAYA YARDIMCI OLMANIN FAZİLETİ

 

حدثني إسحاق بن نصر: حدثنا عبد الرزاق، عن معمر، عن همام، عن أبي هريرة رضي الله عنه،  عن النبي صلى الله عليه وسلم قال: (كل سلامى عليه صدقة، كل يوم، يعين الرجل في دابته، يحامله عليها، أو يرفع متاعه صدقة، والكلمة الطيبة، وكل خطوة يمشيها إلى الصلاة صدقة، ودل الطريق صدقة).

 

[-2891-] Ebu Hureyre r.a.'in naklettiğine göre Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurmuştur: "Bir kimsenin parmaklarındaki boğumların her birinin her gün için sadakası vardır. Bir kimsenin hayvanına binmesine veya eşyalarını yüklemesine yardımcı olmak sadakadır. Güzel söz sadakadır, namaz kılmak üzere giderken atılan her adım sadakadır ve yol göstermek sadakadır."

 

 

AÇIKLAMA:     İbn Battal şöyle demiştir: "Bir kimse herhangi bir insana bineğine binmesi veya eşyalarını yüklemesi için yardımcı olduğunda böylesine sevap alıyorsa o kişiyi veya eşyasını hiçbir karşılık beklemeksizin kendi bineğine alarak yardımcı olursa daha fazla sevap alacaktır."